Orhan Bahçıvan
*
Yöresel Bilmeceler:
Halk Bilmecelerinin Tanımlanması
Anadolu toprakları üstünde yaşamış tüm uygarlıkların ortak ürünü olan, halk bilmeceleri Yazın dilinde pek değer görmemiştir. Yazın diliyle değer görmeyen bu halk bilgilegi unutulmuş sanılır. Nasıl ki, okumadığın bir kitabı yok sayamazsın, yazın dünyasına aktarılmayan bu bilmeceleri de yok saymak mümkün değildir.
Anadolu toprakları üstünde, halkın kendi düşünce ve becerilerini aktaran üstün bir sanat anlatımıdır. Bu anlatım zeka gelişterme oyunu olarak da bilinir. Bilmeceler üstüne henüz bilimsel bir inceleme yapılmış değildir. Birkaç halk yazını emekçisinin ele almasından ve sayfalar arasına taşımasından öteye geçememiştir.
Halk bilmeceleri, yaşamın her alanında varlığını göstermiştir. Bence çocuklar için en önemlisi, matematik alanındaki bilmeceler. Bu bilmecelerin tamamı, zeka kıvraklığına pratik zeka işlevine hızmet etmesidir. Günümüz zeka oyunlarıda bu bilmeceler üstüne kurgulanmıştır. Bunu biliyoruz.
Halk bilmeceleri, güldürü alanında sözcük oyunlarıyla var olsa da yine en önemlisi çocuklarda ki zeka gelişimine destek veren en güzel çalışma metotudur. Çocuk beyinlerini yormadan, sürekli dinç tutmayı başaran en güzel eğitim metodudur.
Halk bilmeceleri halkın ortak ürünüdür. Bu bilmeceleri kimin ürettiği, ne zaman başladığı bilinmiyor. Tamamen anonimdir. Yani halkın ortak ürünüdür.
Halk bilmeceleri incelendiği zaman, tüm evreni kapsayan bir anlatım özeliğini içinde barındırır. Söz dizimi şiirseldir. Uyak sistemi çok güzel kurgulanmıştır. Bunun nedeni ise insan belleğinde çok çabuk yer almasını sağlamaktır. Bir dinlediğini bir daha unutmamak için bu yöntem seçilmiştir. İkincisi ise, kulağa hoşglemesi anlatımın sıkıcı olmaması diyebiliriz.
Bu halk bilmecelerinin bazıları uyduruk olabiliyor, bunların söz dizimine baktığımız zaman hemen görebiliyoruz. Uydurma bilmecelerde, söz dizimi oldukça bozuktur. Gerçek halk bilmeceleri ise, oturmuş bir sözdizimine sahiptir.
Ben de kendi yöremde çocukken anamdan babamdan dedemden, nenemden ve tüm çevremdeki büyüklerimden dinleyerek öğrendiğim ve daha sonra da yine bu insanların içinde derlemelerni yaptığım bilmecelerden bazılarını aşağıya aktardım.
Bu aktarım sadece o yöreye özgü bilmeceleri içine almıyor. Genelde yaygın bilinen bilmecler buraya seçildi. Özelden kaçındm. Yerel dil motiflerini taşıyanlar olmasına rağmen onlarıda günümüz Türkçesiyle anatmaya çalıştım.
Yöremizde anlatılan bilmeceler:
A ile Başlayan Bilmeceler
A benim al yastığım
Kokusuyla estiğim
Çul değil çuval değil
İçine un bastığım
İğde
Ağaç gezer kam değil
Yazı yazar imam değil
Salyangoz
Ağ düğmeler söküldü
Ağ Kuş suya döküldü
Pirinç
Ağaca yoktur bir söz
Dalında al yanaglı gız
Elma
Ağca saray yan durur
Sarı papaz oturur
Yumurtanın beyazı, sarısı
Ağ ağ idik ağ idik
Üstü örtük dağ idik
Kadın mesesi
Ağzı açık alamet
İçi kızıl kıyamet
Tandır
Ağ tarlaya kara tohum ekerler
Dil sürmeden tane tane toplarlar
Yazı
Ahı geldi mahı geldi
İn iki ayın Şahı geldi
Oruç
Ah kepeler kepeler
Üstüne tohum sepeler
Beyaz kağıt
Altı ayda sararmış
Altı ayda yeşermiş
Çimen
Al oluk sesin tutar
İçinde keklik yatar
Ağız ve dil
Allah kurar yapısını
Bıçak açar kapısını
Karpuz, Kavun
Alaca bulaca yılan
Tuttuğunu sarılan
Vallahi onu gördüm
Sözümde yoktur yalan
Sarmaşık
Altın saat hiç yatmaz
Ayağı suya batmaz
Pırpır böceği
Altı düz üstü kambur
Giren çıkmaz redendir
Fırın, odun
Ata da binmez yolsuzdur
Göynek giymez çulsurdur
Nerye isterse gider
Ayıksızdır kolsuzdur
Rüzgar
Altı su tası
Üstü ateş lapası
Gaz lambası
Altından süt içerim
Üstüde ot biçerim
Koyun
Aptes alır namaz kılmaz
Cemaatten geri kalmaz
Cenaze
Aşağı saldım gülüyordu
Yukarı çektim ağlıyordu
Su kovası
Attım tattım yamaca
Gitti düştü pağaca
Tuz
Ayağını kaldırmayan pısırak
El vurunca kişner yağız kısrak
El kantarı
Atladım kara hendek
İçinde yatar kundak
Mezar
Ateşe koysam yanmaz
Suya soksam ıslanmaz
Güneş
Ayna gibi ışılar
Yılan gibi xışılar
Tırpan
B harfi ile başlayan bilmeceler
Başında ateş hamamcı degil
Ucunda düdük zurnaci degil
Ġur ġur öter kurbağa degil
Ġıvrılır yatar yilan degil
Nergile
Ben giderim o gider
Arkamdan tin tin eder
Gölge
Beş bacı bir ovalar
Birbirini kovalar
Şişler
Beş bacı azar azar
Bir kağıda not yazar
Örgü Şiş
Bilmece bildirmece
El üstünde kaydırmaca
Sabun
Bilmece bildirmece
Dil üstünde kaydırmaca
Dondurma
Bir direk iki baca
Burun
Bir kuş gördüm havayi
Yüksek yapar yuvayi
Ölçü endaze bilmez
Mil mil çeker davayı
Örümcek
Bir küçücük odacık
İçi doli yonġacık
Ağıznan diş
Bizim evde bir gelin var
Herkesin elin öper
Kapı kolu
Bir ġuş gelir enginden
Desdur alır beginden
O nasıl bir kuştur ki
Yemlenir göbeginden
Degirman
Bir oğlum var periden
Sille ister hüriden
Köyneği var ağaçtan
Yanakları deriden
Davul
Biz biz idik biz idik
Otuz iki kız idik
Ezildim üzüldük
Biraraya dizildik
Dişler
Bağlarım yürür
Çözerim durur
Tutarsam olur
Tutmazsam kurur
Çarık
Bir küçücük mil taşı
Dolanır dağı taşı
Göz
Bir küçücük odacık
İçi dolu yongacık
Ağız
Benim bir çarşafım var
Dünyayı kaplar denizi kaplamaz
Kar
Bir taş attım çayıra
Şavkı vurdu bayıra
Ayna
Burda vurdum kılıcı
Halep’te oynar ucu
Şimşek
Bize gel altına koyam
Minder
Biz biz idik biz idik
Milyon milyon kız idik
Gece geldi dizildik
Sabah oldu büzüldük
Yıldızlar
Biz biz idik biz idik
Bi elde ikiz idik
Kiraz
Bir küçük mil idi
Küçük oda kilidi
Her akşam evde
Bil bakalım kim idi
Uyku
Bakarsan bağ olur
Bakmazsan dağ olur
Tarla
Bir köprüden üç kişi geçer
Biri görür yürür geçer
Biri görür yürümez geçer
Biri görmez yürümez geçer
Hamile kadın sırtında çocukla Köprüden geçiyor
C harfi ile başlayan bilmeceler
Cabana cabana
El tuta el abana
Ortası mil çekiyor
Eteği zil çekiyor
Terazi
Cadı canını yakar
Canı burnundan çıkar
Siğara
Canlı değil azıyor
Lasit giymiş geziyor
Otomobil
Canı yoktur konuşur
Her lisandan danışır
Saz
Can canı kepe dizilir ipe
İp bulunmaz sa sığınır küpe
Altın
Canı yoktur hastadır
Gömleği kafestedir
Ne yerdedir ne gökte
Çark-ı felek üstüdir
Kapı
Ç harfi ile başlayan bilmeceler
Çarşıdan aldım bir tane
Eve geldim bin tane
Nar
Çınlamadan yürümez
Ayağını sürümez
Döner döner dolanır
Gün altında erimez
Saat
Çil tavuk çilleme tavuk
Başını kestim kanı yok
Çayır otu
D harfi ile başlayan bilmeceler
Dağ başında sağ oldum
Hem kara hem ağ oldum
Ölünce eve geldim
Bir tutamcım bağ oldum
Süpürge
Dağdan gelir taştan gelir
Götü açık enişten gelir
Keçi
Denizin ortasında ne var
N
Deliklidir ince baş
Sürünür yavaş yavaş
İğne
Dört parmak birden yatar
Bir kuyuyan su döker
İnek memesi
Dağdan gelir dak gibi
Kolları budak gibi
Eğilir su içmeye
Bağırır oğlak gibi
Kağnı
Dışı var içi yok
Dayak yer suçu yok
Davul
Dışı kazan karası
İçi peynir mayası
Kestane
Dizi dizi odalar
Birbirini kovalar
Tren
Dağdan gelir taştan gelir
Evi belinde yavaştan gelir
Kaplumbağa
Danesi darı
Kendisi sarı
Durma kaıpda
Gel bize bari
Mısır koçanı
Damdan dama yürürsün
Samur kürkü sürürsün
Sen bir beyin oğlusun
Niçin yayan yürürsün
Sıçan
Dünyada her şey lazım
Her şeye bir şey lazım
İsim
Dünyada bir tane
Denizde bir tane
Sende bir tane
Bende bir tane
N
Dünyanın ortasında ne var
N
Düz bayır bitli çayır
Dirgenle otun ayır
Baş saç-tarak
E harfi ile başlayan bilmeceler
Ekleme ekleme
Kopar diye bekleme
Zincir
Eli yok ayağı yok
Köprü kurar dayağı yok
Buz
Edi idi büdi idi
Yatsıdan sonra
Size gelen kim idi
Uyku
Etten kantar
Altın tartar
Kulak, Küpe
El eker dil biçer
Yazı
El kadar mezar
Dünyayı gezer
Ayakkabı
Dört parmağın kirtiği
Yeşil Göle sürtüği
Peynir
Elden ele belden bele
Bunu bilmeyen kertenkele
Para
El tutar el döndürür
Dağdan hezen indirir
Tarak, saç
Evi yoktur düzde yatar
Ağzı yoktur adam kapar
Isırgan
F harfi ile başlayan bilmeceler
Fini fini fincan
İçi dolu mercan
Ağız dişler
Fır fır öter
Ağ ağ töker
Tükrük
Fır fır döner
Ak ak döker
Değirmen taşı- un
G harfi ile başlayan bilmeceler
Gara deve çöktü yere
Bağırsağın töktü yere
Çadır
Ġara tawuh ġakġılar
Ġanatlari şakġılar
Kapi
Gece serilir
Gündüz derilir
Yatak yorgan
Gel bizim eve koyum kıçına
Minder
Gelbizim eve serem götüne
Minder
Gezer gezer eylenmez
Asla yalan söylemez
Kantar
Gıdı gıdı çayırlada
Dik durur bayırlarda
Ot
Gök gürler şimşek çakar
O boynun bükmüş bakar
Demirci körüğü
H harfi ile başlayan bilmeceler
Haratay haratay
İnci belli kara tay
Karınca
Hattur huttur
Yeşili tuttur
Adamıkapar
Ağzı yoktur
Isırgan otu
Het didim
Met didim
Git şuraya
Yat didim
SÜPÜRGE
Hey ney idim ney idim
Samur kürklü bey idim
Kestane
Hezerem hezerem
Taş üstünde gezerem
El ne derse desin
Bildiğimi yazaram
Mala
Horul horul uyur
Mırıl mırıl konuşur
Kedi
Hoca çıkar handan
Sarığı kandan
Her sabah ezan verir
Bilmez kıble ne yandan
Horoz
İ harfi ile başlayan bilmeceler
İstanbul’dan saldılar
Ardahan’da buldular
Mektup
iki eğri kaşık
bir duvara yapışık
İki kulak
İlidi milidi
Küçük kapı kilidi
Yenge bizim odaya
Akşam gelen kim idi
Uyku
İki ayaklı büce
Küpelidir gülüce
Tavuk
İstanbul da birtanı
İzmir de ikitane
Ankara da görünmez
Göle de hniçbulunmaz
İ harfi
İnim inim iniler
Yumuşaktır siniler
Başına tokmak deyse
Dın dın d dınıler
Davul
İki ayaklı mil
Ortasında dil
Hiç yalan söylemez
Sende bunu böyle bil
Terazi
K harfi ile başlayan bilmeceler
Kanadı yok uçamaz
Ayağı yok kaçamaz
Olduğu yerdedurur
Gitmediği yen koymaz
Akar su
Katlı katlı açılır
Kokusundan kaçılır
Sarımsak
Katlı katlı döşeme
Al da çekil köşene
El tutar gözün bakar
Tek tek içi boşana
Kitap
Kel kız evde oturur
Cıllığı haber getirir
Dedi kodu
Kanadı var kuş değil
Boynuzu var koç değil
Saylangoz
Karşıdan baktım çok gördüm
Yanına gittim yok gördüm
Sis
L harfi ile başlayan bilmeceler
M harfi ile başlayan bilmeceler
Masal masal maskara
Ağzı yüzü kapkara
Fırın
Mavi atlas iğne batmaz
Makas kesmez terzi biçmez
Gökyüzü
Melemez melemez
Ocak başına gelemez
Gelse geri gidemez
Yağ
Mesel mesel mal mesel
Dil oynar damak keser
Makas
Mesel mesel meni var
Önünde den deni var
Kuyruğunda beni var
Boynunda da çanı var
Horoz
N harfi ile başlayan bilmeceler
Nefe alır canı yok
Derisi var kını yok
Körük
O harfi ile başlayan bilmeceler
O yanı kaya
Bu yanı kaya
İçinde sarı maya
Yumurta
O tarafı taş
Bu tarafı taş
İçinde binbir baş
Karınca
O yanı mermer
Bu yanı mermer
İçinde kanlı dilber
Diş - dil
Ö harfi ile başlayanlar
Örterim üstünü uyur
Açarım üstünü uyanır
Ateş
P harfi ile başlayan bilmeceler
Parasını el alır
Dumanını yer alır
Sigara
Pişirirsen aş olur
Pişirmezsen kuş olur
Yumurta
S harfi ile başlayan bilmeceler
Su üstünde ıslanmaz
Yere düşer paslanmaz
Gün ışığı
Sıra sıra söğütler
Birbirini öğütler
Dişler
Ş harfi ile başlayan bilmeceler
Şıp şıp yeleden
Gelir geçer Göle’den
Dala üstünde yol gider
Kimselere demeden
Güneş
T harfi ile başlayan bilmeceler
Tandır başı terlemez
Gün çalınca parlamaz
Ocak taşı
Takır tukur takraba
Kendi tahta daraba
Beşik
Tıngır elek
Tıngır saç
Gece toktur
Gündüz aç
Oruçlu
Tavuk gibi gıgıldar
İçindeki şakıldar
Kalbur
Tangır elek tangır saç
Un elerim karnım aç
Kar
Taştandır demirdendir
Su içer yangındadır
Dünyaları doyurur
Kendi doymaz nedendir
Değirmen
Tohumsuz biter
Dünyaya yeter
Tuz
Tapış tapış tapışır
Her ne bulsa yapışır
Elbise
Tap tap tapaca
Ne dam bilir ne baca
Abdesti yok namazı yok
Ama kendisi hoca
Horoz
Toprak değil taş değil
Kuru değil yaş değil
Boynuzu var koç değil
Kanadı var kuş değil
Kelebek
U harfi ile başlayan bilmeceler
Ulur gezer it değil
Vurur yıkar yiğit değil
Rüzgar
Uzun uzun bir kuyu
Ele hoş değil huyu
Tüfek
Uzun yatar uzanır
Sırtına gömlek kazınır
Oklava
Uzun uzun kamışlar
Yere dek uzamışlar
Yağmur
Uzun çömçe almışlar
Akşam bize gelmişler
Uyku
Uzun soyxa uzanar
Kendi göynek kazanır
Boz göyneğin üstüne
Yeşil inci bezinir
Ağaç Yaprak
Uzundur sırık değil
Ekşidir koruk değil
Ambarı mesken tutmuş
Çizgisi yarık değil
Maya
Uzun uzun abalar
Ak bakallı babalar
Gelir gider duramaz
Gece gündüz çabalar
Su dalgası
Uzun dalda uzular
Kulağiından kuzular
Yeşil göynek içinde
Beyaz beyaz tazılar
Fasulye
Uzun uzun uz yatar
Yuvarlanır düz yatar
Üstü toprak altı han
İçinde bin söz yatar
Mertek
Uzaktan baktım aktaş gibi
Yanına vardım sütlaç gibi
Mantar
Uzaktan çokça durur
Yakında yokça durur
Duman
Uzakta durur kara kura
Yanına vardımki kan tura
Angut sürüsü
Uzun gider uzanır
Süslü süslü bezenir
Kamış
Uzundur uzar gider
Çevresin süzr gider
Irmak
Uzun uzun ulanır
Kapı baca dolanır
Arkadaşın bulunca
Hemen orda kalınır
Uyku
Ü harfi ile başlayan bilmeceler
Üsdü çimen biçerem
Altı pınar içerem
Koyun
Y harfi ile başlayan bilmeceler
Yapan kullanmaz
Alan kullanır
Kullanan görmez
Tabut
Yedi delikli tokmak
Bunu bilmeyen akmak
Kafa
Yük üstünde kıllı yumak
Kedi
Yel gibi hızlı koşar
Gölgesiz dağlar aşar
Ses
Kollik kaşık
Duvara yapışık
Kulak
Yürür gider izi yok
Hızlı gider tozu yok
Güneş
Yer altında yağlı kendir
Kendi kendine gidendir
Yılan
Kaynak: Orhan Bahçıvan |